Icarus adlı, diğer MMO yapımcılarına göre gariban sayılabilecek bir firmanın ürünü olan Fallen Earth (FE) ’den . Artık oyunun içinden birisi olarak sizlere fps tarzına yakın ama MMO olan ve ayrıcada güzel olan tek MMO’yu detaylıca anlatmak istiyorum çünkü oyundaki tek türk sanırım benim
Oyunun hikayesi geçen yazıda mevcut ama kısaca hastalık dünyaya yayılıyor, çoğu kişi ölüyor, nükleer füzeler havalarda uçuşuyor, nükleer+hastalık kıyameti meydana geliyor. İnsanlık son kalan radyoaktif olmayan bölgelerde hayatta kalma çabası içerisinde ve bunlardan biride Amerikadaki Grand Canyon bölgesi.
Oyuna Hoover Dam’de başlıyorsunuz ve hoparlörlerden teyzenin biri size koşun herşeyi anlatacağım diyor. Koşuyoruz ve farkında olmadan atla, zıpla, halay çek tarzı bir eğitimden geçiyoruz ve bu hareket eğitiminin sonunda sırasıyla çatışma eğitimine giriyor ve oyundaki 6 grup ile tanışıyoruz. Bu sırada Hoover Dam’i kontrolü altında tutan grup bombayı aktif hale getiriyor ve tek çözüm, sizin bir motor taşıtına binerek 1 dk içerisinde üzerine yüklü bombayı dışarı çıkarmanız yoksa onbinler ölecek. Hemen tabi, motorumuza atlıyoruz ve hızla ilerliyoruz arada düşman görünce dur şunlarıda öldüreyim nasıl olsa çıkış yakındır diyerek eşya açlığı yapıyoruz ancak ilerledikçe çıkış bir türlü görünmüyor. 5…4…3…2….1 ve karanlık! Araya bir reklam filmi giriyor. “LifeNet’e hoş geldiniz. Yakın bir zamanda …patlama…sebebiyle öldünüz ancak LifeNet’in gelişmiş klon teknolojileri sayesinde ölmek artık sorun değil. Lütfen sakin olun DNA’nız yeniden kalibre edilmektedir.” Bundan sonrası size kalsın çünkü hikayesi bir MMO için çok orijinal ve şaşırtıcı.
Gelelim oyun içi kontrollere. Oyun daha öncede dediğim gibi çabuk alışacağınız standard WoW tipi kontroller içeriyor. Ancak birini vurmak için nişan almanız gerekli. Evet, doğru duydunuz. WoW’daki gibi her faresi olan tek tuşla dağları deviremiyor. Iskalarsan ıskaladın, senin suçun. Bunun dışında çok özel tamamiyle yeni kontroller yok.
FE’nin en büyük özelliği üretimde. Oyundaki eşyaların %95′i oyuncular tarafından üretiliyor ve bunu yapmak o kadar da zor değil. İhtiyacınız olan herşey her yerde var. Yani kısaca benim gibi “aç” olan oyuncuların topladığı çok az şey çöp. Hem zaten yaptığınız şeyleri yada yerden bulduğunuz ve yapmayı bildiğiniz herşeyi tekrar bir kısım parçanın geri kazanımı için sökebiliyorsunuz. Ancak tahmin ettiğiniz gibi bir balta yapmak bile artık kolay değil. Sizin önce kendinizi yontup, daha sonra balta yapmanız gerekiyor. Yani, üretim vb yetenekler kullandıkça gelişiyor. Atınızın semerinden, giydiğiniz ayakkabıya, silahlı jiplerden, elinizdeki tüfeğe kadar herşeyi yapabiliyorsunuz. Şahsen ben yapıyorum ve modayı da yakından takip ediyorum
…foto geliyor…
Dünya tahmin ettiğiniz gibi ulaşımda sıkıntı çekiyor. Toplu taşımacılık kıbrıs’dakinin aynısı (Yok). Bu yüzden at, avrat, silah kuralına sıkı sıkıya sarılıyorsunuz ve atınıza gözünüz gibi bakıyorsunuz çünkü az yiyor, zıplayabiliyor ve nispeten hızlı (avrat konusunda oyun içi bir seçenek yok). Her teknoloji gibi semer almak da pahalı o yüzden ben kendim yaptım ama at yapamıyorsunuz
. Bunun dışında ulaşım için motor, biyodizel motor, atv (kanal olan değil), kargo atv, buggy, dune buggy ve son olarak interceptor bulunuyor. Dünya bir nebze yok olduğu için elektronik bir cihaz yapmak belirli yerlerinizden alev çıkmasına sebep olacak kadar zor bu yüzden 3 gündür buggy için uğraşıyorum.
Paradan dikkatinizi çektiyse hiç bahsetmiyorum. Çünkü oyun içi para çok az. Fakirlikten ölüyorum
Oyun içi satıcılar ateş pahası satıp, terlik fiyatına motor alıyorlar. Oyuncular tarafından açık arttırma usülü satılan ürünler de NPC satıcılardan da pahalı (İnsanların gözü dönmüş). Korkmayın, dediğim gibi zaten ihtiyacınız olan herşeyi kendiniz yapabileceksiniz. Görevler sonucu para veriliyor ancak yetmiyor.
Nükleer savaş + salgın hastalık sonrası düşmanlar çeşit çeşit. Teknolojiye tapan deliler, çılgın AI’lar, ”defolu” klonlar, yağmacılar, sütü sağılabilen köpek+sürüngen (isterseniz öldürebiliyorsunuz), gereğinden fazla büyük hayvan ve böcek çeşitleri, mutasyona tapanlar, radyasyona tapanlar. iyi tarafda aslında bir nebze aklını kaybetmiş. Bir tarafta CHOTA (Children of the Apocalypse) özgürlük, eski dünya yok olsun diyen kabilesel yaşayan mutant deliler. Dostları olan Vista, bildiğimiz hippilerden oluşuyor. Çiçek, böcek diyerek koşturuyorlar Tech ve Enforcer grubuna düşmanlar. Tech grubu dünyanın eski teknolojinin güçlenmesiyle kurtulabileceğine inanıyorlar ve dünyayı son sürat sömürmeye devam ediyorlar. Enforcerlar ise düzeni sağlamak için askeri yönetime inanıyorlar ve aslında günümüz düzenine en yakın olanlar bu gruptur. Traveler adlı grup ölüleri soyan, hırsız, dolandırıcı, adilik, vb’ni bolca içerirken Lightbearers adlı grup tamamiyle elf mantığıyla çalışıyor. Vista’lar doğa ile aklını kaybetmişlerdir ancak lightbearers iyilik için doğa ile iç içe yaşayıp insanlığın dünya ile harmonik bir bağ oluşturmasının çözüm olduğunu düşünüyor.
Harita şimdilik 3 Sektöre ayrılmış durumda. Sektör 1 başlama alanı ve zorluk seviyesi Sektör 3′de en yükseğe ulaşıyor. ve görev aldığınızda hedefiniz haritada net bir şekilde görebiliyorsunuz.
Seviye atlama başlangıçta çok kolay değil ancak bir süre sonra oldukça hız kazanıyor. Ancak WoW tarzı oyunlarda gözünüze sokulan exp çubuğu sinirinizi bozmuyor çünkü aslında mesele lvl atlamak değil, oyunu oynamak. Yani level büyük bir konsept değil. Ayrıca birşeyi öldürebilmeniz FPS becerinizle sınırlı olduğu için lvl’i yüksek birisini rahatlıkla avlayabilirsiniz.
Cadılar bayramı sebebiyle 15 günlük deneme sürümlerini Tentonhammer , Massively , TheEscapist, ve MMORPG.com adreslerinden temin edebilirsiniz ve acele etmenizi tavsiye ederiz.
Daha detaylı bilgiye
buradan ulaşabilirsiniz.
Oyun Hakkında Yararlı Konular
Fallen Earth Sistem Gereksinimleri
Fallen Earth Kayıt Ol [Resimli Anlatım]
Fallen Earth İndir